27 Temmuz 2009 Pazartesi

Kemal Doğan / Sol Gösterip Soros’ cu Vuranlar !

27-07-09
Solun Sosyal Demokrasinin tanımını burada yapmanın bir anlamı olmadığını biliyorum. Ama CHP’nin sol yada Sosyal Demokrat olmadığını bilmeyen yoktur sanırım. Bunu fırsat bilen kendilerini sosyal demokrat diyen Şimdiki SHP Genel Başkanı Hüseyin Ergün de Mahir Çayan nezdinde Devrimcilere dil uzatmaktan geriye kalmıyorur. Bu vb bir çok hareket aynı durumda Sol adına Devrimcilere sadaşmak tan geriye kalmıyorlar, hatta kirletmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Aslında bu yazıyı sizlerle paylaşmamın sebebi değerli Ahmet NESİN’in” taraf gazetesi partileşmeye mi gidiyor” adlı yazısında geniş çaplı ele alışından kaynaklı hem o yazıyı sizlerle paylaşarak hem de kısada olsa fikirlerimi sizlerle paylaşmak istedim.

“Dün Neşe Düzel’in Zülfü Dicleli’yle yaptığı söyleşiyi okurken birden aklıma böyle birfikir geldi, Taraf Gazetesi Türkiye’de kendi çapında bir sol parti oluşturma çabası içinde olabilir mi? Neşe Düzel’in yaptığı söyleşilerden aklıma geldi bu düşünce. Söyleşi yaptıklarının ortak özellikleri var, en azından hepsi dünyadaki ve Türkiye’deki değişimi çok iyi kavramışlar, bu değişimleri anlamayan sola ve sosyalistlere ders veriyorlar… Çok ilginçtir, bu dersi verenlerin hemen hemen hepsi de eski Türkiye İşçi Partili yada Türkiye Komünist Partili… Şimdiki SHP Genel Başkanı Hüseyin Ergün, eski TKP Genel Sekreteri Nabi Yağcı ve son olarak da eski TKP yöneticisi Zülfü Dicleli… Gazeteyi yönetenler ve yazanların bir kısmı Soros’un “Açık Toplum” örgütünde yöneticilik yapanlar, söyleşi yapılanların bir kısmı yine öyle…

Eski Türkiye İşçi Partili Hüseyin Ergün ve Türkiye Komünist Partili Zülfü Dicleli Yeni Demokrasi Hareketi’nin kurucuları ve yöneticileri… İkisinin de söyledikleri bişey var ki sonuna kadar katılıyorum: “Bize göre CHP sol bir parti değildir.” Evet bana göre de CHP sol bir parti değildir, sosyal demokrat parti olamamıştır, ama her şeye karşın az da olsa tabanında sosyal demokratlar vardır. Bence Erdal İnönü ve Altan Öymen’in başkanlıkları zamanında denemeye çalıştılar, ama tıkandılar… Ancak bunu söylemek için soldan ne anladığımızı, kendimizi ne kadar solcu olarak gördüğümüzü açık olarak ortaya koymak zorundayız… Bunu ortaya koymak için de Yeni Demokrasi Hareketi’nin ne olduğunu bilmemiz gerekiyor…

Yeni Demokrasi Hareketi 22 Aralık 1994 yılında işadamı Cem Boyner tarafından kuruluyor. Yukarıdaki iki isim dışında Asaf Savaş Akat, Cengiz Çandar, Can Paker, Etyen Mahçupyan, Kemal Anadol, Mehmet Altan ve Kemal Derviş ar. Hedefleri açık toplum, çoğulculuk, serbest piyasa ve özgürlük. Ne büyük bir benzerlik değil mi Soros’un Açık Toplum hedefi bu partinin de hedefi durumunda… Açık Toplum Vakfı’nın bugüne kadar yönetim kurullarında kimler bulunmuş:

2001-2002: Nebahat Akkoç, Şahin Alpay, Üstün Ergüder, Murat Belge, Osman Kavala, Ömer Madra, Nadire Mater, Oğuz Özerden, Can Paker.

2002-2003: Nebahat Akkoç, Şahin Alpay, Özlem Dalkıran, Üstün Ergüder, Murat Belge, Osman Kavala, Ömer Madra, Nadire Mater, Oğuz Özerden, Can Paker (Başkan), Salim Uslu.

2003-2004: Nebahat Akkoç, Özlem Dalkıran, Neşe Düzel, Ahmet İnsel, Eser Karakaş, Osman Kavala, Oğuz Özerden, Can Paker (Başkan), Salim Uslu.

2004-2005: Sabih Ataç, Neşe Düzel, Hasan Ersel, Ahmet İnsel, Eser Karakaş, Osman Kavala, Oğuz Özerden, Can Paker (Başkan), Ayşe Soysal.

2005-2006: Sabih Ataç, Ümit Boyner, Eyüp Can, Hasan Ersel, Osman Kavala, Oğuz Özerden, Can Paker (Başkan), Ayşe Soysal, Murat Sungar.

2006-2007: Suay Aksoy, Sabih Ataç, Ümit Boyner, Eyüp Can, Hasan Ersel, Ümit Kardaş, Can Paker (Başkan), Murat Sungar, Nurhan Yentürk.

2007-2008: Suay Aksoy, Ümit Boyner, Eyüp Can, Zülfü Dicleli, Melih Fereli, Memduh Hacıoğlu, Ümit Kardaş, Can Paker (Başkan), Murat Sungar.

Ne ilginç isimler değil mi, mesela Ayşe Soysal yeni YÖK Yönetim Kurulu’na seçildi, listedeki gazeteci yazarların çoğu AKP taraftarı gazetelerin en önemli yazarları konumundalar… YDH’nin kurucusu ve ilk başkanı da son üç yılın yönetiminde. Parti kurucusu Can Paker burada yangında ilk kurtarılacak demirbaş mal gibi başkan. Can Paker bunun yanında bir de TESEV’in başkanı, Hüseyin Ergün de TESEV’in kurucularından, Etyan Mahçupyan da görevli yada çalışanı. Can Paker TESEV için Soros’tan 2 milyon dolar aldığını kendi açıklamıştı geçtiğimiz yıllarda…

Yeni Demokrasi Hareketi 1995 seçimlerinde 133,889 kadar bir oy alıyor, kadar değil, o kadar alıyor. 1996 yılında Cem Boyner istifa ediyor ve yerine Hüseyin Ergün getiriliyor… Daha sonra da parti kapatılıyor. Cem Boyner gibi bir sanayici başkanlığında, Soros gibi bir Amerikalı spekülatörün görüşleri ve parasıyla bir parti kuracaksın, orada ve diğer kuruluşlarında yönetici olacaksın, TÜSİAD kurulundan Can Paker başkanın olacak, Türkiye’nin en sağcı ve dinci Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu’yla aynı yönetimde bulunacaksın, sonra da “Türkiye solu dünyadaki ve Türkiye’deki değişime ayak uyduramadı, CHP de sol parti değildir…” diyeceksin. Bence mahsuru yok, insanda utanma olmazsa, solu anlamanın sanayicilerle işbirliği yapıp, daha güzel nasıl sömürüleceğine çözüm bulmaksa lütfen önden buyurun, yolunuz açık olsun. Yeni partiniz de hayırlı olsun, SHP’nin açılımı Soros Halk Partisi de olabilir, onun yerine başka parti de kurabilirsiniz, ama sol olduğunuzu neyim iddia etmeyin, kendi kendinize ayıp edersiniz… En azından “Engin Ardıç bu Hüseyin Ergün’ü çok yazmaya başladı, bu işin içinde bir iş var…” diye düşünürdüm ben olsam… Bu iyiliği de kimseye yapmam ha… Zaten daha yeni başladık, Dicleli’nin yazılarını en az 2-3 gün kurcalamak gerekir gibime geliyor. Bende sabır çok…”

Türkiye Devrimci Hareketinde Deniz’ler , Mahir’ler ve Kaypakkaya’lar bağımsızlık uğruna canlarını veren devrimcilerden bir kaçıdır. Sosyal Demokrasi adına bunları kirletmeye çalışanları birazda olsa anlarız ama bunu Sosyalist olduklarını iddia ederek, hem Amerikan emperyalizmine karşı bayrak açmadan hem de Soros’dan medet umarak bağımsızlık şairini elden bırakmayan devrimci değerleri kirletemezsiniz. Bu konuyu daha derin analiz etmek gerekir CHP, DSP,SHP, YDH1,10ARALIKH ve kendilerine sosyal demokrat diyen irili ufaklı bir çok akımın Sol olmadığını bizler iyi biliyoruz, birde sosyalist olduklarını iddia eden fakat buna göre hareket etmeyen bir çok akım, (parti) her ne kadar Leninist parti modeline uygun olmasalar da, hatta çok uzak olsalar da ve örgütlenme biçimini buna uygun yürütmeseler de kendilerinin sosyalist olduklarını söylüyorlar.

Solun, Sosyalist mücadelenin bu vb akımlardan kurtularak,işçi sınıfı ile sosyalist hareketi bir bütün olarak ele alan ve buna uygun hareket eden örgütlenmeyi ciddiye alan bir yapıya ihtiyacı vardır. Söylemin ötesinde pratikte tutarlı bir hareketle sol kendini yapılandırmaladır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder