9 Temmuz 2009 Perşembe

GAZİANTEP ALEVİ KÜLTÜR DERNEĞİ YÖNETİMİ AKPak mı?


*Bu topraklarda yaşayan ve bu coğrafyanın sahipleri olan aleviler yavuz
selimden bu yana egemen güçlerce yüzyıllardır baskı zulüm ve katliamlarla
yok edilmeye çalışılmış,yakılmış kesilmişlerdir.köyleri yerleşim alanları
yokedilmiş sürgünlere yollanmıştır. Osmanlı bu toprağın öz sahipleri IŞIK
İNSANLARI nı hiç sevmemiş onları ötelemiş itmiş ve olmaz türlü işkenceler
yapmıştır .ki aslında bizans da aynısını yapmıştı bu aydın toplumu yoketmeye
çalıştıysada doğru olan kazanmış ve bizans baskısına rağmen kızılbaşlar
öğretilerini korumuş ve de osmanlıya kurulurken destek vermiştir .*


*Aleviler, Osmanlı İmparatorluğu'nun talancılığı, ağır vergileri, zulmü ve
adaletsizliği karşısında da sessiz kalmadılar. Şeyh Bedreddin'den Pir
Sultan'a, Şah Kulu'dan Nur Ali Halife'ye, Şeyh Celal'e, Baba Zünnun'a,
Kalender Çelebi Ayaklanmaları'na kadar, onlarca kez ayaklanmışlardır. Yavuz
Sultan Selimler, Kanuni Sultan Süleymanlar, III. Muratlar, Aleviliğe zulmün
padişahlarıdır. Osmanlı Devleti nezdinde Aleviler hep başıbozuk, bozguncu
olmuştur. "Kızılbaş, dinsiz" denilerek "katli vacip" görülmüşlerdir.
Yüzbinlerce Alevi katledilmiştir isyanlarda. Ama yine de Aleviler teslim
alınamamıştır. İmam Hüseyin gibi, biat etmemişlerdir egemene. "İşte kement
işte boynum asarsan, dönen dönsün ben dönmezem yolumdan" diyen nice Pir
Sultanlar çıkartmıştır. İşte Aleviliğin özü budur. Haksızlığa karşı sessiz
kalmamaktır. Zulmün karşısında boyun eğmemektir. Direnmektir, doğru
bildiğini savunmaktır. Aleviler de böyle yapmıştır. Egemenlerin inançlarına,
yasalarına, kurallarına uymamışlardır. Kendi inanç, gelenek, göreneklerine
göre, kendi yaşam biçimlerini, hukuklarını yaratmışlardır. *


*cumhuriyet ise bu mazlum ama bilge aydınlık ve tarihini kan ile yazan
topluma biraz olsun nefes aldırsa da derin ilişkilerle örülü Osmanlı
geleneği süren devlet içindeki derin örgütlerin türlü entrikalar
katliam ve inkarları farklı seyir izlemiştir. Evet kızılbaşlar cumhuriyete
sımsıkı sarılmış cumhuriyeti ve Atatürk,ü baş köşeye koyup yücelik
vermişlerdir .cumhuryet egemenlerinin ise bu mazlum topluma reva
gördükleri maraşta anne karnında bebeleri öldürme,çorumda boğazlamak
Sivas,ta yakmak gazide kurşunlamaktı. ve tüm bunlar günlerce,
saatlerce sürerken cumhuriyet in aydınlık ve fikir tarafı olmuş bu toplum
imdat isterken yanlarına gelen askeri,polisi jandarması çorumda
maraşta sivasta yukarıdan aldıkları belli olan emirlerle
katliamları seyretmedimi?*


*tüm bu baskılar ve katliamlara karşı Alevi toplumunun yanında olan Devrimci
demokrat insan hakları savunucuları ve sosyalistler her türlü saldırılarda
Alevilerin yanında yeralmış bunu görev bilmiş. kısaca üzerine düşeni
yapmış ve eminimki yap mayada devam edecektir.*


* *


*Alevileri devlete yamamaya çalışan bezirganlar, devlet ağzıyla "terörist"
diye saldırıyorlar devrimcilere. Her koşulda zulme ve baskıya karşı Alevi
halkın yanında olan devrimciler değilmiş gibi, Alevi halka, «kendinizi,
teröristlere kullandırmayın», «çocuklarınıza sahip çıkın» diye devlet
ağzıyla öğütler vermekteler. Alevileri yıllardır katleden, inkar eden,
asimilasyon politikaları uygulayan, seçimlerden seçimlere oylarını almak
için aldatan, kullanmaya çalışan, inançlarını, kültürlerini aşağılayan,
Maraşlar'ı, Sivaslar'ı, Gaziler'i yaratan bu devlet değilmiş gibi,
kendilerini devlete kanıtlamaya çalışıyorlar. Alevilerin Devrimcilerle
bağlarının olmadığını, kendilerinin ne kadar "barışçı!" olduğunu
kanıtlayarak, devletin zulmünden kurtulmak gibi zavallı ve boş hesaplar
yapıyorlar. ***


*bir Osmanlı geleneği olan böl ve yok et politikası Alevilerin demokrat
güçlerle aralarının açılmasını güçlü bir muhalefet yapma yeteneğini
kaybetmesini istemektedir.AKP nin son kandırma taktiği alevi açılımı ve
çalıştay buna çok güzel örnektir.okullardaki ders kitaplarına konulmaya
çalışılan sözde Alevilikle ilgili bilgilerde dahi Sünnileşme alttan alta
işlenmiştir. Aleviler asimile edilirken aynı zamanda da
doğruları gösteren devrimci ve demokratlardan uzak tutulmaya çalışılıyor.*


*sosyalistler,devrimci demokrat güçler insan hakları savunucuları
kurumlarıyla beraber Gaziantepte Alevi bektaşi derneği ile yıllardır ortak
etkinlikler eylemlilikler düzenlemiştir kısa zaman önce yönetime gelen bu
yöneticiler ise alaşılan bu duruma tahammül edememiş olsa geek ki muhalefet
yaparak kongreye gitmiş ve yönetime geldikleri andan itibaren de her türlü
gerici politikalara başlamışlardır. ilk iş olarak Gaziantepteki kurumlarla
diyaloğu kestiler ardından 2 temmuz öncesi İ.H.D gibi uluslararası bir
kurumun 2 temmuzda ortak etkinlik teklifini - 2 TEMMUZA SİVASA GİDİYORUZ
GELDİĞİMİZ HAFTA SONU DA ANMAYI KENDİMİZ YAPACAĞIZ SİZ İSTERSENİZ KATILIN
-şeklinde reddettiler. salon isteğinede ARTIK KURUMLARA SALON VERMEYECEĞİZ.
diyede dahada tepeden baktılar. *


*2 temmuzda bazı devrimci grupların C.H.P ile ortak yürümeme isteği sonucu
il merkezindeki eyleme katılmaması ile oluşan farklı bir platform da 2
temmuzu Alevi halkın yoğun olduğu Düztepe de yürüyüş ve basın açıklaması
ile anmak istedi yürüyüş cemevine 1 kilometre kadar uzaktan Düztepenin kalbi
sayılan titiz cd den başlayacak meşalelerle yürünerek cemevi önünde basın
açıklaması yapılacaktı.platform İ.H.D dende desteğini istedi.*


* 1 temmuzda ve 1 günlük çalışmayla oluşan bu demokratik anma proğramına
tereddütsüz desteğimizi vereceğimizi belirtip yönetim kurulu ve
aktivistlerimizle orada olup destek verdik.güvenlik güçleri de platform
sözcüsüyle görüşüp nereye yürünüp ne olacağını sorduktan sorda geri çekilip
izledi bu demokratik eylemi.ki bizde orada idik olumsuz bir durumda bizde
müdahale ederdik. hiç sorun yaşanmadan önce kısa müzik dinletisi ardından
yürüyüş başladı tam cemevi önüne gelindiki demir sürgülü kapı hızlı hızlı
kapatıldı .platform zaten içeri girmeyecekti ama cemevi bahçesin dekileride
dışarı çıkarmadılar. dernek yöneticisi BEKTAŞ KAYA (genel merkez de
aranarak görüşü alındığı iddaada ediliyor) sivas dönüşü yoldan antepteki
diğer yönetici ARKIN BEREKET,i arayıp -KAPILARI KAPATIN **POLİSEDE SÖYLEYİN
ONLAR BİZDEN DEĞİL**.diyor doğrudur aslında yukarıdaki tarihsel anlatımda
alevilik öğretisine bakarsanız bu lafı kullanan bizden değildir .*


*CEMEVİNE SİYASET SOKUYORLAR .diyor cemevinin dedesi İSMAİL DEDE .ama
kendisinin son cem sonrası cem dağılırken topluma-HAFTAYA CEMİ MİZE BELEDİYE
BAŞKANI GELECEK** TEMİZ GİYİNİN ÇOCUKLARINIZI GETRİRMEYİN **diyor.*


*1 cem,e belediye bşk gelmesi siyaset değilmi*


*2 cem,e çocuk getirmeyin diyorsun senmi belirleyeceksin kimin gelip
gelmeyeceğini. *


*3 kapıları kapatmaya senin ne hakkın var oradakilerin çoğu senin üyen ve
düztepede oturan Alevi halkı sen kime nereyi kapatıyorsun.*


*4 polise bizden değil demekle neyi kasteddin.sivası yakanları lanetleyen
halka bizden değil derken sen kimden oluyorsun ? AKPak duru bir su
değilsiniz.oldukça bulanıksınız ama biz ne olduğunuzu neye hizmet ettiğinizi
az çok görüyoruz*


*


5 Pazar günkü yaptığınız anma proğramına neden yıllardır sizinle yürüyen
demokratk kurumları da davet etmediniz.belediye başkanı ve vali yi çağırarak
protokol yapıyorsunuz da kurumları neden çağırmadınız ?
*


**


*bu derneğin yeni yönetimi iş başına geldiği günden bu yana demokratik
kurumlara karşı iteleme tarzı yol izlemektedir. oysaki yıllardır aleviler
deyince akla gelen ilk şey demokrasi mücadelesi dir .ancak şimdi ne olduda
demokrasi mücadelesi verenlere sırtınızı dönmeye çalışıyorsunuz.yoksa AKP
nin açılım aldatmacası sizleridemi etkiledi.bu ülkeye onurluca direnen
bedel ödeyen devrimciler demokratlar aydınlar yetiştirdiniz bu insanlar
demoratik bir ülke ve alevi toplumunun özgürce yaşaması için canlarını
verdiler kapkara bir ampülü olan partinin sahte ışığı için değil.*


* ***


*Önce açıktan katliam yaparken yeni yöntemleri sanırım aydınlanmanın AKP
ampülünde devam etmesi.demokratik muhalefet yerine verilen kırıntılar ve
yalan yanlış ders kitapları vaatleri ile .demokrasi güçleriyle bağı
koparmak.yeni yöntem bu görünüyorki inanın yakmalardan katliamlardan daha da
kötüsüdür bu .*


*katliamlar ölümler bizlere biz olmayı bir olmayı unutturmaz diri
kalırız. PİR SULTAN ÇOK ÖLDÜ ÇOK DİRİLDİ*


*ama bizleri bölerlerse ne bizlik kalır nede direngenlik .işte istedikleri
bu.*


* yüzyıllardır yenemedikleri kurutamadıkları bu toplumu asıl gücünü aldığı
ve gücünü verdiği demokratik kurumlardan uzak tutmak.cemevini ibadet yapılan
yer diye camiye çevirmek isteniyor.oysa cemevi aydınlanmanın ülkemizdeki
önemli yerlerinden biridir bir kültür yuvasıdır .gençler semahı bağlamayı
deyişleri burada öğrenir geçmişlerini burada yaptıkları panellerle
forumlarla anmalarla burada hatırlar .mücadele etmeyi burada
öğrenirler,şimdi burayı cami gibi yapmaya kalkmak sadece ibadet yeridir
demek kendi benliğimize hakarettir .*


*tüm bu olumsuzluklarla ilgili yönetimin öncelikle ALEVİ TOPLUMUNDAN DÜZTEPE
HALKINDAN VE TÜM DEMOKRATİK KAMOYUNDAN ÖZÜR DİLEMESİ gerekmektedir. aksi
takdirde tarih önünde sorumlu tutulacaklardır.ve bu keyfiyetin böyle sürüp
gideceğini düşünüyorlarsada aldanırlar.dernek üyeleri,düztepe halkı, 2
temmuz akşamı cemevi önünde yaşananları gördü ve gereğini
yapacaktır.demokratik kamoyuda halkın bu ışık insanlarının
yanındadır.KIZILBAŞLAR KİME BOYUN EĞDİKİ BÖYLE BİR YÖNETİME EĞSİN.*


* *


*BİZ gericiliğin her türlü yöntemine karşı mücadele edeceğiz.Alevi toplumu
yalnız değildir ve yalnız bırakılmayacaktır.*


* *


*FARUK EROĞLU *


* İ.H.D myk üyesi*


*İ.H.D gaziantep yöneticisi.*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder