22 Haziran 2009 Pazartesi

AVUKAT FİLİZ KALAYCI HALA TUTUKLU… SORUYORUZ, “NEDEN”?


İnsan hakları savunucusu, İnsan Hakları Derneği Merkez Yönetim Kurulu üyesi, avukat Filiz Kalaycı, 27 Mayıs 2009 günü bir müvekkiliyle ilgili olarak gittiği 11. Ağır Ceza Mahkemesi önünde gözaltına alınarak Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü, ardından da birkaç saat önce avukat olarak gittiği mahkemeye bu kez “sanık” sıfatıyla çıkartıldı. Kalaycıoğlu, o tarihten bu yana Sincan F Tipi Cezaevi’nde tutuklu olarak yargılanmayı bekliyor.
Filiz Kalaycı daha önce de, 12 Mayıs 2009 tarihinde üç avukat arkadaşıyla birlikte gözaltına alınmış ve ancak 15 Mayıs’ta çıkartılabildiği mahkeme tarafından, diğer arkadaşlarıyla birlikte yurtdışına çıkmaması koşuluyla serbest bırakılmıştı. Kalaycı’nın yeniden tutuklanması, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bu tahliye kararına itirazı sonucu gerçekleşti.


Kalaycı’nın tutuklanma şekli, Türk hukuk sistemine aşina herkesin malûmu bir tarzda gerçekleşti: tehdit ve şantaj sonucu alındığı bizzat imzalayan kişi tarafından mahkeme huzurunda dile getirilen bir ifade… iki yıllık aralıksız “teknik takip” sırasında kaydedilen ve olmadık anlamlar çıkarsanan ucu açık, rasgele cümleler… Basın önünde yaptığı, insan hakları ihlalleriyle ilgili açıklamalar… Herhangi bir Baro’ya kayıtlı olmadığı Ankara Barosu’nca açıklanan bir “avukat”ın (?) ihbar mektubu… Benzer suçlamalarla gözaltına alınan diğer avukatların serbest bırakılmasına karşın Kalaycı’nın “suçun önlenmesi ve kamu düzeninin sağlanması” gerekçesiyle yeniden gözaltına alınması, bir Kafka cumhuriyetinde yaşamakta olduğumuzu bir kez daha anımsatıyor hepimize…


Ama biz Filiz Kalaycı’nın neden tutuklandığını biliyoruz… O, her onurlu insanın yapması gerektiği gibi sömürünün, her türlü tahakkümün, kaba milliyetçiliğin, ırkçılığın, cinsiyet ayırımcılığının karşısına dikilen ödünsüz muhalefeti nedeniyle tutuklu şimdi. O, tıpkı apar topar tutuklanan KESK’liler, DTP’liler gibi, AKP hükümetinin ezilenler-sömürülenler cephesinin muhalefetine yönelik “şantaj” politikasının sonucu tutuklandı. AKP iktidarı, insan hakları savunucuları, emek örgütleri, ezilenlerin temsilcilerine yönelik baskıları yoğunlaştırarak bunalımlarının üzerini örtmeye çalışıyor.


Kişinin salt haksızlıklara karşı durduğu için muğlak gerekçelerle tutuklandığı ve yargılanmasının belirsiz bir süreye yayıldığı bir Kafka ortamı, egemenlerin sık sık gönderme yapmayı pek sevdikleri “Hukuk Devleti” fikrini zehirler. Bu zehrin, hiç kimse, ne yargıçlar, ne Adalet bakanları, ne Başbakanlar için bir panzehri yoktur.
Bu zehirli iklime “Hayır” diyoruz!


Filiz Kalaycı’ya ve öteki İnsan Hakları aktivistlerine özgürlük!

Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder